22 Kasım 2015 Pazar

Açlık Oyunları : Alaycı Kuş - Bölüm 2 / Film Yorumu



Herkese merhaba! Şu ana kadar pek fazla film yorumu girmedim ve aslında filmlere yorum girmeyi beceremediğim için pek fazla film yorumu yazmayı düşünmüyordum da. Ancak konu en sevdiğim serinin son filmi olunca elbette yorumunu girmeden duramazdım.Veee işte karşınızda Alaycı Kuş - Bölüm 2 yorumu.

Şimdiden uyarayım,eğer seriyi okumamış ve ilk üç filmi izlememişseniz spoiler içerir.

Biliyorsunuz ki Peeta'nın Katniss'e saldırmasıyla -tabii Coin'in konuşması falan da vardı yanlış hatırlamıyorsam- bölüm bir bitmişti.İkinci bölüm de ilk filmin kaldığı yerden devam ediyor diyebiliriz. Zaman atlaması falan yok yani. Katniss'in içindeki isyan ruhu Capitol'ün,daha doğrusu Snow'un Peeta'ya yaptıklarından sonra iyice alevleniyor. Devrimin yüzü olan Katniss artık bir yüz olmaktan bezmiş durumda ve sembol olmaktansa savaşçı olmayı yeğliyor ve kendine çok büyük bir hedef koyuyor; Başkan Snow'u öldürmek. Hedefine ulaşmak amacıyla hareket eden cesur ve lider bir Katniss izliyoruz bu filmde de. Konuyu spoiler vermeden tam olarak nasıl özetleyebileceğimi bilmiyorum o yüzden maalesef kısa kesiyorum özeti. 

Aslına bakarsanız bu yorum yazısından çok duygularımı belirttiğim bir yazı olacak.Açlık Oyunları'nı sinemada izlemedim ve dürüst olmak gerekirse izlemeden önce kitabı da okumamıştım. Böyle bir serinin ve filmin olduğundan elbette ki haberdardım,o kadar çok sükse yapmıştı ki haberdar olmamak mümkün değildi fakat neden bilmiyorum,izlememiş ve okumamıştım işte.Sonra bir gün televizyonda verildi bu film ve ben gerçekten filmin her şeyine bayıldım. E durur muyum,tabii gittim ve seriyi de alıp okudum. Bundan önceki iki filmin çıkmasını dört gözle bekledim ve ilk çıktığı gün hemen sinemaya koştum ikisini izlemek için de.Ancak Bölüm 2'de hiç dört gözle beklemedim çıkış tarihini,Bölüm 1'den çıktığım ilk andan beri korktum hatta çünkü en ama en sevdiğim seri bitecekti. Korkulan an geldi ve film çıktı.İlk gün gidemedim fakat ikinci gün tabii ki sinemaya koştum. Kitap seride en az beğendiğim kitaptı hatırladığım kadarıyla ancak Bölüm 2 açık arayla seride en ama eeeen beğendiğim film oldu.

Oyunculukları anlatmama gerek var mı bilmiyorum ama biraz değinmek istiyorum. İlk üç filmden de bildiğiniz gibi oyunculuklar,özellikle de Jen, harika. Alaycı Kuş genel olarak Katniss'in duygusal buhranlarını,üstüne binen yükleri anlattığı için oyunculukların çok iyi olması gerekiyordu ve Jen bunun altından iki filmde de başarıyla kalkmayı başardı bence. Fakat beni ilk bölümde de bu bölümde de şaşırtan bir oyuncu vardı; Josh. Kitapta Peeta'nın çektiklerinin zorluğunu kavrayamamışım ben,sanırım Katniss odaklı olarak okuduğum içindi bu.Fakat sinema perdesinde Peeta'nın o durumunu izlemek beni gerçekten çok sarstı. İlk bölümün son sahnesinde yataktaki o çırpınışı,o vahşi ama korkmuş bakışları,ikinci bölümde ise kendini kontrol etme çabası o kadar müthişti ki... Josh çok ama çok iyi bir iş çıkarmış diye düşünüyorum,yani ben gerçekten oldukça etkilendim. Filmde canımı sıkan tek nokta Peeta'nın sahnesinin az olmasıydı,bir Team Peeta olarak üzüldüm açıkçası. Kitapta daha aktif bir rolü olduğunu hatırlıyorum ama kitabı yaklaşık 3 sene önce okuduğum için yanılıyor da olabilirim.

Az önce de belirttiğim gibi,kitabı okuyalı uzun bir süre oldu.Kitap ve film benzer miydi derseniz şunu söyleyebilirim,tam hatırlamadığım için kesin bir yorum yapamam ancak benim gözüme çarpan çok büyük değişiklikler yoktu. Genel hatlarıyla kitaba bağlı kalınmış ve bu beni çok mutlu etti. Ama karşılaştırma yapmak gerekirse ilk bölüm kitapla daha fazla benzeşiyordu,bu bölümde birkaç farklı yer vardı fakat dediğim gibi beni rahatsız etmedi bunlar.

Filmin ilk yarısı biraz durgundu fakat bu gerekli bir durgunluktu bence.Pat diye savaşa giremezlerdi sonuçta,bir hazırlık aşaması olmalıydı.Durgun olmasına rağmen bence sıkıcı değildi, durgunluktan kastım aksiyon olmamasıydı ancak belirttiğim gibi,gerekli bir aşamaydı bu.Ben zaten filme girdiğim ilk andan beri baya ağlamaklıydım o yüzden ilk sahnelerden itibaren pür dikkat ve her an ağlamaya hazır şekilde izlediğim için hiç sıkılmadım.

Gelelim ikinci yarıya.İşte olaylar burada patlak veriyor.Heyecandan dimdik oturarak,üzüntüden dopdolu gözlerle izledim bu yarıyı. İki-üç sahnede o kadar çok ağladım ki nefes alamadım bir ara. Kitabı okuyanlar bunların hangi sahneler olduğunu tahmin edecektir. Çok ama çok güzeldi ikinci kısım. Tek bir kötü yönü vardı bence; ikinci yarıdaki bazı olaylar çok hızlı ve detaysız geçti bence.Aksiyonu ve olayları iki yarıya da dağıtsalardı daha iyi olurdu ancak ben buna rağmen çoook beğendim filmi.

-spoiler

Finnick'in ölümünde hıçkırarak ağladım resmen. Birkaç yerde o sahnenin çıkarılabileceğini duymuştum ve sevinmiştim çünkü Finnick benim favori karakterimdi.Kitapta da çok hızlı gerçekleşen bir ölümdü ve filmde biraz daha detaylandırılmasını ve Finnick'in yasının tutulmasını istemiştim ancak pek aradığımı bulamadım bu konuda.Gerçi canlarını kurtarmak için kaçıyorlar sonuçta ne kadar yas tutabilirler ama yine de ne bileyim,Finnick benim için çok önemli olduğundan çok daha yas havasında geçmesini beklemiştim ölümünden sonraki sahnelerin.

Prim'in ölümü çok hızlı oldu.O yüzden orada ağlamadım ancak Katniss'in Prim'in kedisine bağırmasında ve Peeta'nın çuha çiçeği (primrose) ekmesi ve Katniss'in bunu görmesi sahnesinde baya ağladım.Her şey Prim için başlamıştı ve o masum kız tüm bu vahşetin bitişini göremedim ya,çok üzüyor beni bu.

Son sahnelere bayıldım! Effie ve Haymitch öpücüğü!!!!! Hayatım boyunca bekledim bunu ben ya! :D Annie'den gelen o mektup ve fotoğraftan önce tam artık kendimi toparladım derken o sahneyle yine ağlamaya başladım. 

Filmdeki favori sahnelerimden birini yazmasam olmaz.

Peeta: You love me,real or not real?
Katniss: Real.

Bir an Katniss ve Peeta'nın çocuklarını göstermeyecekler diye panik yaptım ama tabii ki gösterdiler! Ya çok tatlılardı!! Katniss'in kızına söylediği o repliklerin kitaptakilerin aynısı olması benden tam puan aldı! O sahnede tabii ki yine ağladım,ağlamasam şaşardım zaten :D 

-spoiler

Film çıkışında içime bir şey oturdu.Filmden çıkalı 9-10 saat geçmesine rağmen boğazımdaki o yumru hala gitmiyor. Ben bu seriye ciddi anlamda çok bağlıydım.Kitap bittiğinde de aynı duyguları hissetmiş ve uzun bir süre kurtulamamıştım bundan. Büyük ihtimalle 1-2 hafta da filmin etkisinden kurtulamayacağım. Böyle müthiş bir seriyi bize kazandırdığı için Suzanne Collins'e ne kadar teşekkür etsek az.Böyle müthiş filmleri izleme şansını bize kazandırdığı için filmde emeği geçen herkese,karakterlerin duygularını tamamen bize hissettiren oyunculara ne kadar minnet duysak az.Katniss,Peeta,Gale,Haymitch,Effie,Finnick,Johanna,Prim,Beetee ve daha birçoğu; sizi çok ama çok özleyeceğim. Hayatıma girdiğiniz için çok teşekkür ederim.

Puan vermeme gerek var mı bilmiyorum ama tabii ki 5 üzerinden 55555 veriyorum filme.En kısa sürede izlemelisiniz,eminim sizi de duygu seline sürükleyecek bir film olacak Alaycı Kuş - Bölüm 2.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder